- karar
- m IV, D. -u, Ms. \karararze; lm M. -yprzestarz. «marmur kararyjski; karara»
Słownik języka polskiego . 2013.
Słownik języka polskiego . 2013.
karar — is., Ar. ḳarār 1) Bir iş veya sorun hakkında düşünülerek verilen kesin yargı Kararımı biradere pek güçlükle kabul ettirdim. R. N. Güntekin 2) huk. Herhangi bir durum için tartışılarak verilen kesin yargı, hüküm Yargıç kararı. 3) Bu yargıyı… … Çağatay Osmanlı Sözlük
KARAR — Değişmez hâle gelmek. * Sabit ve sakin olmak. * Ne az ne çok olan tam ölçü. Ölçülülük. * Gitmeyip kalmak. * Oturaklı yer. Sâkin olacak yer. * Anlaşılan ve sabit hâle gelen son karar sözü. * Mahkemece verilen son söz ve neticeye bağlama. *… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
karar altına almak — karar vermek, kararlaştırmak Dün akşam size tesadüf ettiğimde bunu karar altına almıştık. H. Z. Uşaklıgil … Çağatay Osmanlı Sözlük
KARAR-I SERİ — Acele karar, seri karar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
karar kılmak — birçok şeyi deneyip birini seçmek Tekrar masa başına dönmekten zevkli bir iş bulamayacağımda karar kıldım. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
karar vermek — bir sorunu karara bağlamak, kararlaştırmak Hatta telefon bile etmemeye karar vermişti. H. E. Adıvar … Çağatay Osmanlı Sözlük
KARAR-I KAT'Î — Dâvâyı neticelendiren kesin karar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
karar — (A.) [ راﺮﻗ ] 1. durma. 2. devamlılık. 3. yeterli ölçü … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
karar — Herhangi bir durum için tartışılarak verilen kesin yargı, hüküm … Hukuk Sözlüğü
karar almak — bir davayı, bir sorunu sonuca bağlamak Artık ayrılmayalım diye kararlar alıyor fakat bir türlü tatbike geçemiyordu. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük